Transfigürasyon…

Önemli olan ne?     Figür mü? Daha fazlası  mı?

Siz hiç bir ilacı yan etkisi için alır mısınız?

İlaç kullanmanızın nedeni rahatsızlığınızı gidermede size yardımcı olmasıdır değil mi? 🙂

Bir ilaç düşünün sizi iyi eden, tedavi eden. Fakat belirli yan etkileri var. Bunları biliyorsunuz ve ona göre bu ilacı alıyorsunuz. Peki bununla Tango arasındaki bağlantı ne?

Tango’da ilacımız dans etmektir. Bu ilacın içerisinde figür, müzikalite, beden hafızası, akıl hafızası, daha önce belirttiğim empati yeteneği ve hatırladığınız herşey ve sonuç olarak duygular var… Eğer amacımız sadece figür yapmaksa ilacı yanlış şekilde kullanıyoruzdur. Temel etkisini gözardı edip, yan etkisi üzerine yoğunlaşmışızdır ki bu da çok yan-lış yolda olduğumuzun kanıtıdır.

Bir budist için nirvanaya ulaşmak ne ise bir dansçı için transfigürasyon aynı şeydir. Nasıl ki budistler meditasyon yaparak reenkarnasyonu yani doğum, ölüm ve tekrar doğum çemberini kırmak istiyorlarsa dansçılar da figürleri akışkanlaştırarak devamlı çalışarak bedenlerine aktardıklarında, akıllarını farklı bir algı düzeyine geçirirler. Dansçı  gerçekleşen figür ve tekrar figür çemberini kırar. Transfigüre eder dansını…

Tango yapan her erkek ve kadın figür yapar. Figürler dansçının konuşmasını sağlayan bir dildir. Peki biz dansı ne için yapıyoruz. Amacımız figürleri aralıksız yapmaksa güzel ama yolumuz kısa demektir. Genellikle bir çok dansçı figür düşünerek aklındaki algı yollarını kapatır ve bir süre sonra yolun sonuna gelir. Daha karmaşık, daha zor, daha daha daha …. Duyguların akılda teknikle yer değiştirmesine neden olur. Hiçbir teknik duygunun önüne geçmemelidir.

Tango yapısı gereği duygu alışverişi üzerine kurulu bir danstır. Teknik çalışma dansın iskeletini oluştursa da bu iskeletine üzerine giydirilen tüm dokular duyguyu, ruhu temsil eder. Transfigürasyon kavramı burada değer kazanır. İskelet yapıyı sağlam tutarken, doku o yapıya kişilik kazandırır. Bir yazı okurken onu vurgulayarak okumak gibidir Tango’yu duyguyla yorumlamak.

Çemberi kırmak dansa kişilik katar. Figürün ötesine geçen ona ancak kişiliğini katabilir.

Figürün ötesine geçmek, belirli ve disiplinli bir çalışma silsilesini yapmayı gerektirir. Bu çalışmalardan bir sonraki yazımda bahis edeceğim.

Yorum bırakın